ONURCAN BAL/ Geçen hafta küresel çaptaki en mühim veri akışını, ABD’de açıklanan enflasyon sayıları oluşturdu. Salı günü açıklanan ocak ayı TÜFE rakamı aylık yüzde 0.3 oranında artış kaydetti ve senelik TÜFE yüzde 3.4’ten yüzde 3.1 seviyesine geriledi. Piyasadaki beklentiler TÜFE’nin aylık yüzde 0.2 artış kaydetmesi ve senelik TÜFE’nin yüzde 2.9’a gerilemesi yönündeydi. Çekirdek TÜFE de piyasadaki yüzde 3.7 beklentisine rağmen senelik bazda değişiklik göstermeyerek yüzde 3.9 olarak açıklandı. Beklentilerin üstünde gelen enflasyon rakamı sonrasında FED‘in mayıs ayında faiz indirime gideceğine dair beklentiler, yüzde 56 seviyelerinden yüzde 35 seviyesine geriledi. Enflasyon verisi sonrasında piyasalarda FED’in ilk faiz indirimine haziran toplantısında gideceği öngörülüyor. FED’in enflasyonla mücadelesinin kolay olmayacağına dair endişeler ve azalan faiz indirim beklentileri küresel risk iştahını ve piyasaları baskılarken, dolar ve ABD tahvil faizleri yükseliş kaydetti. Enflasyon verisi sonrasında yaşanmış olan satışların peşinden ABD borsaları teknoloji hisseleri öncülüğünde haftanın devam eden bölümünde kayıplarını geri aldı. ABD’de cuma günü açıklanan ocak ayı ÜFE verisi aylık bazda yüzde 0.3 artış kaydetti ve senelik değişiklik yüzde 0.9 olarak açıklandı. Piyasadaki beklenti senelik ÜFE’nin yüzde 0.6 olması yönündeydi. TÜFE verisinin peşinden ÜFE sayıları da beklentilerin üstünde geldi. Anımsanacak olursa, piyasalar 2023 Aralık sonunda FED’in mart ayında yüzde 90 ihtimalle faiz indirimine gideceğini ve yıl içinde altı kez faiz indirimi yapılacağını fiyatlıyordu. ABD’de kuvvetli gelen ekonomik verilerle piyasalardaki faiz indirim beklentilerinin merkez bankalarının yönlendirmelerine yakınsadığı görülüyor. Enflasyon verileri sonrası piyasalarda, FED’in martta yüzde 90 ve mayısta da yüzde 65 ihtimalle siyaset faizini durağan(durgun) bırakacağı fiyatlanıyor. Mevcut durumda piyasalar 2024 yılı için dört kez faiz indirimi fiyatlarken, FED üyeleri ise aralıkta gösterilen projeksiyona gore 2024’te üç kez faiz indirimi öngörüyor.
KÜRESEL PİYASALARDA DALGALI SEYİR
ABD’de kuvvetli gelen ekonomik veriler ve FED üyelerinin davranışlarında ölçülü açıklamalarıyla son haftalarda FED’e yönelik faiz indirim iyimserliğinin azaldığı bir süreç takip ediliyor. Mart ayından itibaren FED’in faiz indirim döngüsüne başlamış olacağı ve 2024 senesinde 150 baz puanlık bir indirime gideceğine ilişkin piyasalarda oluşan aşırı iyimserlik normalleşme kaydederken, faiz indirim iyimserliğinin azalmasıyla küresel risk iştahında zayıflama ve riskli varlıklarda bir düzeltme görmeyi beklerdik. Şundan dolayı 2023 Kasım’dan itibaren küresel piyasalarda yaşanmış olan yükselişlerin ana katalizörü, faiz indirimlerine ilişkin güç kazanan iyimserlikti. Sadece son haftalarda da belirttiğimiz suretiyle ABD’de kuvvetli gelen ekonomik veriler yumuşak iniş beklentilerinin güç kazanmasına katkı sağlarken, şirket kârlılıklarının da beklentilerden daha iyi gelmesi risk iştahını ve piyasaları destekleyen gelişmeler oldu. Bununla birlikte büyük teknoloji hisselerinde devam eden yükseliş eğilimi de ABD borsalarında daha kuvvetli bir görünümü ve zirve yenilemelerini bununla beraber getirdi. Sadece belirli hisselerdeki yoğunlaşmanın oluşturduğu riskleri yazımınızın ilerleyen bölümünde ek olarak ele alacağız. Şu an küresel piyasalardaki ana tema yumuşak iniş senaristliği ve şirket kârlılıklarının enerjisini koruyacağı yönünde şekillenirken, bilhassa merkez bankalarının faiz oranlarını durağan(durgun) tutacağını düşündüğümüz senenin ilk yarısında risk iştahında ve piyasalarda bazen zayıflama ve dalgalanmaların yaşanabileceğini değerlendiriyoruz. Bu aşamada parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkileriyle ekonomik verilerdeki ihtimaller içinde zayıflamanın resesyon tartışmalarını tekrardan gündeme getirmesi, enflasyondaki gelişmelere bağlı olarak merkez bankalarının daha sınırı olan faiz indirimlerine gitmesi, jeopolitik risklerde yaşanabilecek artışlar ve ABD’de likidite sıkışıklığı ile ticari gayrimenkuller kaynaklı oluşabilecek zararlara bağlı olarak ufak orta ölçekli bankalara ilişkin ilerleyen süreçte tekrardan gündeme gelebilecek endişeler küresel piyasalarda satış baskısını artırabilecek mühim risk başlıklarıdır.
ABD PİYASALARINDAKİ YOĞUNLAŞMA RİSKİ
ABD’de Görkemli Yedili olarak adlandırılan Apple, Alphabet, Amazon, Meta, Microsoft, Nvidia ve Tesla şirketlerinin piyasa kıymeti açısından ulaştıkları büyüklük ve piyasalar üstündeki tesirleri dikkate kıymet boyutta. 2023 senesinde bu şirketlerdeki kıymet kazanımları ABD borsalarındaki yükselişin ana tetikleyicisi olurken, 2024 yılının ilk aylarında da bu tablo mühim bir değişiklik göstermedi. Bilhassa suni zekâ alanındaki yüksek yatırımcı ilgisi, çip üreticisi Nvidia ve Meta şeklinde suni zekâyla ilgilenen teknoloji şirketlerinin süratli kıymet kazanımları yalnız ABD borsaları değil küresel piyasaların seyri üstünde de belirleyici oluyor. Bu şirketlerin piyasa değerleri S&P’deki öteki 493 şirkete kıyasla oldukca daha süratli bir halde artarak endeksin aşırı derecede yoğunlaşmasına niçin oluyor. Görkemli Yedili’nin piyasa kıymeti tek başına dünyanın en büyük ikinci ulusal borsasını oluşturacak bir büyüklükte bulunuyor. Üstelik bu yedi hisse küresel çapta dördüncü sırada olan Japonya borsasının büyüklüğünü ikiye katlıyor. Bu yüksek yoğunlaşma ve erişilen ciddi piyasa büyüklükleri sebebiyle bu hisselerdeki yükselişler ABD ve küresel piyasalarda pozitif fiyatlamaları bununla beraber getirirken, bu hisselerde yaşanabilecek ihtimaller içinde düzeltmelerin de aynı yükselişlerde olduğu şeklinde küresel risk iştahı üstünde daha ciddi bir baskı oluşturabileceği de göz ardı edilmemelidir. Ulaştıkları büyüklük sebebiyle bu şirketlerdeki gelişmeler ve fiyatlamalar birçok varlık sınıfı etkileyebilecek bir boyuta gelmiş durumdadır.
TCMB’NİN FAİZ ORANLARINI SABİT TUTMASI BEKLENİYOR
Yeni haftada 22 Şubat Perşembe günü (bugün) gerçekleşecek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplantısı ve faiz sonucu yakından takip edilecektir. Ocak toplantısında piyasa beklentileriyle uyumlu olarak 250 baz puan faiz artırımına giden ve siyaset faizini yüzde 45 seviyesine çıkaran TCMB, hatırlanacağı suretiyle ocak toplantısında dezenflasyonun tesisi için lüzumlu parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini yönlendirmesinde bulunmuş oldu. Önceki hafta gerçekleşen senenin ilk Enflasyon Raporu toplantısında da TCMB Başkanı Fatih Karahan para politikasının lüzumlu sıkılık düzeyine ulaştığını, siyaset faizinin mevcut seviyede gerektiği müddetçe kalacağını sadece enflasyon görünümünün bozulması halinde tekrardan sıkılaştırmaya gidilebileceğini belirtmişti. Son dönemdeki yönlendirme ve açıklamalara bağlı olarak bu görüşmede faiz oranlarında bir değişime gidilmesini beklemiyoruz. Piyasadaki beklentiler de siyaset faizinin yüzde 45 olarak korunacağı yönünde şekilleniyor. TCMB önümüzdeki süreçte enflasyon gelişmelerini yakından izleyecek olup, enflasyon görünümünde bir bozulma görülecek olursa ek adımlar atabilir. TCMB’nin karar metnindeki yönlendirmeleri ve toplantı sonrasındaki ihtimaller içinde miktarsal sıkılaşma adımları yakından izlenecektir.
BIST-100 Endeksi zirve yenilemelerini sürdürdü
2024 Ocak’tan itibaren pozitif bir fiyatlamanın etkili olduğu ve ocak ayının son bölümünden itibaren yeni bir ivme kazanan alımlarla zirve yenilemelerinin gözlendiği BIST-100 Endeksi’nde, geçen hafta yükseliş eğilimi korunmakla beraber dalgalı bir seyrin öne çıkmış olduğu görüldü. Ruhsal açıdan ehemmiyet taşıyan ve tehlikeli sonuç bir düzey olarak seyrettiğimiz 9.000 üstünde önceki haftayı tamamlayan BIST-100 Endeksi, geçen haftaya da pozitif bir başlangıç yapmış oldu. Sadece salı günü hacimli satışların yaşandığı endekste haftanın ikinci yarısında 9.000 üstünde tutunma çabası ve tekrardan güç kazanan alımlar dikkat çekti. BIST-100 Endeksi, haftayı yüzde 2.26 oranında kıymet kazanımıyla 9.250 puandan kapatmayı başardı. Yaşanmış olan kuvvetli yükselişlerin peşinden kısa vadeli düzeltmelerin ve yorulma emarelerinin olağan karşılanması icap ettiğini düşünüyoruz. Bununla beraber ruhsal öneme haiz 9.000 üstünde kalıcılık korunduğu sürece yükseliş eğiliminin devam edebileceği düşüncemizi de sürdürüyoruz. Endekste kısa vadede yeni zirve seviyesi olan 9.306 ilk direnç noktası olup, devamında 2023 Ekim – Aralık dönemindeki düzeltmelere çektiğimiz fibonacci düzeltme seviyelerinin yüzde 161.8’lik seviyesine denk gelen 9.400 ile gene ruhsal öneme haiz 9.500 seviyesi direnç olarak ehemmiyet kazanacaktır. 9.500 bölgesine doğru zorlanmaların görülebileceği endekste eğer 9.500 üstü kapanışları takip edebilirsek pozitif momentumun korunduğu bir fiyatlama izleyebiliriz. Bu durumda 9.750 – 9.800 bölgesi ile 10.000 puan seviyesine doğru yükselişler güç kazanabilir. Ihtimaller içinde düzeltmelerde ise beş günlük üssel averaj (9.145) ile 9.088 ve 9.000 seviyeleri kısa vadeli kuvvetli destek noktalarıdır. 9.000 puan altında düzeltme eğiliminin hız kazanabileceği endekste salı günü kontrol edilen 8.917 ve ocak ayından itibaren yaşanmış olan yükselişlere çekilen fibonacci seviyelerinin yüzde 23.6’lık kısmına denk gelen 8.810 seviyesi destek konumunda bulunmaktadır. 8.810 altında satış baskının artış kaydedebileceği endekste 8.680 – 8.563 ve fibo yüzde 38.2’lik kısma denk gelen 8.500 seviyesine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir.