Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Antik Mısır tarihine duyduğu özel merak onu dahiyane bir fikre götürdü. Adı Thornwell Jacobs’du ve bir profesördü. ABD’li tarihçi Prof. Dr. Jacobs, Antik Mısır’a dair günümüze kadar ulaşan tüm bulguları önce tek tek inceledi, sonrasında ise eski uygarlıklar hakkında ne kadar az doğru bilginin hayatta kalabildiğini fark etti. Karşılaştığı tablo karşısında bir çözüm üretmeye karar veren Prof. Dr. Jacobs, günümüzden 6 bin yıl sonrası için bir çalışmaya imza atmak için yola koyuldu ve ‘Crypt of Civilization’ (Medeniyet Mahzeni) adını verdiği bir kapsül tasarladı. İşte sonrasında yaşanılanlar…
ANTİK MISIR MEZARLARINDAN İLHAM ALDI
Prof. Dr. Thornwell Jacobs, başkanı olduğu ABD’deki Oglethorpe Üniversitesi’nin Phoebe Hearst Salonu’nda zaman kapsülünü yaratmaya başladığında takvimler 1930’lu yılları gösteriyordu. Profesör, büyük ve görkemli bir kapsül hazırlamaya kararlıydı. Bu yüzden ekibiyle birlikte titiz bir çalışma içindeydi. Kapsülün hazırlanması için okulun bodrum katındaki bir salon, havuz büyüklüğünde bir hale getirildi. Prof. Dr. Jacobs, kapsülün içine yerleştirecekleri ürünleri tek tek bu salona getirdi. Bu kapsül 6 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğinde ve 10 metre yüksekliğinde tasarlandı. İçi emaye plakalarla kaplandı ve dışı her türlü darbe ve suya karşı korumalı bir hale getirildi.
Antik Mısır mezarlarından esinlenen Prof. Dr. Jacobs, zaman kapsülünün içine özellikle mücevher gibi değerli eşyalar koymaktan ise kaçındı. Çünkü ona göre 6 bin yıl sonrası için bilinmesi gerekenler arasında mücevherden bile daha değerli şeyler vardı.
8113 YILINDA AÇILACAK
Kapsülün içine sayısız ürün yerleştirildikten sonra önemli bir sorunla karşılaşıldı. Dünyada şu anda İngilizce konuşuluyordu ancak günümüzden tam 6 bin yıl sonra dünya üzerinde hiçbir kimse İngilizce konuşmayabilirdi. Bu yüzden kapsülün içine yerleştirilenlerin bir dil engeline takılmaması gerekiyordu. Prof. Dr. Thornwell Jacobs ve ekibi, kapsülün içindekilerin zamana yenik düşmemesi için yaratıcı bir fikir geliştirmeye karar verdi. Kapsülü açanların içerideki kayıtları görüp duyabilmesini sağlamak için kasaya elektrikli mikro okuyucular ve projektörler yerleştirildi. 8113’te elektriğin kullanılmaması durumunda bir yel değirmeni tarafından çalıştırılan bir jeneratörün yanı sıra mikrofilm kayıtlarını elle okumak için 7 adet güçlü büyüteç koyuldu. Mühürlü odanın önünde mahzeni açanlara İngilizce konuşmayı öğreten bir makine olan ‘dil entegratörü’ yerleştirildi.
Kapsülün açılış tarihi MS 8113 olarak belirlendi. Prof. Dr. Jacobs, 1936’da aklına bu enteresan fikir geldiğinde Mısır takviminin yaratılışından bu yana 6 bin 177 yıl geçtiğini fark etmişti. Çünkü o, kasayı açan kişinin veya topluluğun kendi zamanlarıyla Eski Mısırlılar arasındaki orta noktayı görmesini istiyordu.
Kapsül kapandıktan tam 4 yıl sonra İkinci Dünya Savaşı patlak verdi. Gelecek nesillere bir şeyler bırakmanın ümidiyle ömrü boyunca çalışmalarını bu yönde yürüten Prof. Dr. Thornwell Jacobs, “Dünya uygarlığımızı sonsuza dek gömmekle meşgul ve bu mezarda bu işi size bırakıyoruz” diyerek dünya savaşıyla ilgili sitemini dile getirdi.
Profesöre ait ‘Medeniyet Mahzeni’ fikri ortaya atıldığı ilk yıllarda ve sonrasında önce ABD kamuoyunu, sonrasında ise tüm dünyayı büyüledi. Prof. Dr. Jacobs’un öncülüğünde başlayan çalışmalar kısa sürede başka araştırmacıların da zaman kapsülleri tasarlamasıyla devam etti. Prof. Dr. Jacobs’ın zaman kapsülü bugün hâlâ Oglethorpe Üniversitesi’nde muhafaza ediliyor ve 6 bin yıl sonra birileri tarafından keşfedilmeyi ve daha da önemlisi bugünden geleceğe anlam kaybına uğramadan taşınmayı bekliyor.
İŞTE KAPSÜLÜN İÇİNDEKİLERDEN BAZILARI
Geçmiş hakkında gelecek nesillere ışık tutması hayal edilen bu kapsülün içinde yer alan şeyler ise şöyle: 1930’larda popüler olan klarnetçi ve besteci Artie Shaw’a ait kayıtlar, 1898’den itibaren çekilen fotoğrafları gösteren filmler, o dönemde yazılmış 100 kitap, İncil, Kur‘an-ı Kerim, Homeros’un ‘İlyada’sı ve Dante’nin ‘Cehennem’i gibi birçok klasik edebiyat eserinin mikrofilmlerinin bulunduğu paslanmaz çelik kutular; aralarında Adolf Hitler, Joseph Stalin, Benito Mussolini ve Franklin D. Roosevelt’in de olduğu bazı ses kayıtları, çizgi film karakteri denizci ‘Temel Reis’ ve ‘Donald Duck’, oyuncak bebekler, diş ipi ve dönemin kadınlarının çantalarındaki bazı kişisel eşyalar ve çok daha fazlası.