Türkiye Cumhuriyeti’nin 59. ve 60. dönem başbakanı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucusu ve siyaset adamı.
Aslen Rizeli olan Recep Tayip Erdoğan 26 Şubat 1954 yılında, Kasımpaşa’da doğdu. Babası Ahmet Erdoğan, annesi ise Tenzile Erdoğan’dı. Babası, deniz yollarında kıyı kaptanı olarak çalışırdı. Ailesiyle birlikte 13 yaşında Rize’nin Güneysu ilçesinden İstanbul’a göç ettiğinde Kasımpaşa semtine yerleşmişlerdir. Tayyip Erdoğan’ın 3’ü erkek ve 1’i kız olmak üzere 4 kardeşi daha bulunmaktaydı.

Hayatının önemli bir bölümü İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kasımpaşa’da geçti. İlkokulu Piyale Paşa İlkokulu’nda okudu. 1965 yılında Piyale Paşa İlkokulu’nu bitirip, İstanbul İmam Hatip Okulu’na başladı. Okuldaki şiir okuma yarışmalarına, liseler arası münazaralardan, kompozisyon yarışmalarına, atletizmden, futbol turnuvalarına kadar pek çok sportif, sosyal ve kültürel etkinliklere katıldı.

Spor çalışmalarını ilerleten Erdoğan 1969 yılında, 15 yaşındayken Camialtı Spor Kulübünden transfer teklifi alarak bu klupte spor etkinliklerine devam etti.

İmam Hatip Okulu’ndan 1973 yılında mezun oldu. Fark dersleri sınavını vererek Eyüp Lisesi’nden de diploma aldı. Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesini kazandı.Bu fakülteden 1981 yılında mezun oldu. Bu arada Camialtı Spor Kulübünden, İ.E.T.T’ye transfer oldu. 1976 yılında İ.E.T.T futbol takımı İstanbul şampiyonu oldu. 12 Eylül 1980 sonrası İ.E.T.T’den ayrılmak zorunda kaldı. 16 senelik futbol hayatını da böylece noktalamış oldu.

Üniversite yıllarında aktif sosyal ve siyasi hayatın içinde yer almaya başladı.. Milli Türk Talebe Birliği’ndeki görev yıllarından sonra, 1976 yılında Milli Saadet Partisi Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığına ve aynı yıl MSP İstanbul İl Başkanlığı’na seçildi. 1977 yılında bir konferans münasebetiyle tanıştığı Emine Hanım’la 4 Temmuz 1978’de evlendi. Evliliklerinden 2 erkek, 2 kız olmak üzere 4 çocukları oldu. (Ahmet Burak, Necmeddin Bilal, Esra ve Sümeyye.)

12 Eylül 1980’de İ.E.T.T’den ayrılınca özel sektörde çalışmaya başladı. Bir müddet özel sektörde çalıştıktan sonra 1982 yılında askere gitti. Yedek subay eğitimini Tuzla’da yaptı. Askerlik sonrası daha önce çalıştığı özel şirkette yaklaşık 1,5 sene çalıştı. Daha sonra başka bir şirkette Genel Müdür olarak göreve başladı..

12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra 1983 yılında kurulan Refah Partisi ile siyasi hayatı tekrar başlamış oldu. 1984 yılında Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında da İl Başkanı ve M.K.Y.K üyesi seçildi. 1984-1994 yılları arasında partisi ile bir çok seçime girdi. 1986 ara seçimlerinde milletvekili adayı oldu. 1989 yılında Beyoğlu ilçesinden belediye başkan adayı oldu. Partisi 1989 seçimlerinde 2. parti oldu. 1991 senesinde tekrar milletvekili adayı oldu. Seçimi kazandı ve milletvekili oldu.Daha sonra tercihli oy sistemi nedeniyle yüksek seçim kurulu mazbatasını iptal etti.

27 Mart 1994 seçimlerine kadar İstanbul İl Başkanlığı görevini sürdürdü. 27 Mart 1994 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu ve %25,19 oy alarak seçimi kazandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hakkında çok sayıda dava açıldı. Akbil, İsfalt ve İdo hakkında açılan yolsuzluk davaları, milletvekili seçildiği dönemde geçici olarak donduruldu.

Fazilet Partisi’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması üzerine, parti içindeki iki farklı görüşü oluşturan milli görüşçüler ve yenilikçiler hareketleri kendi partilerini kurdular. Recai Kutan, milli görüşçüler ile birlikte Saadet Partisini kurarken, Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki yenilikçiler 14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi (A.K.P.)’yi kurdular.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ilk genel kongresinde Erdoğan başkan seçildi. A.K.P., 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimlerde %34.29 oy alarak birinci oldu. Partisinin genel seçimleri kazanmış olması ve de iktidar partisi konumunda yer alması Erdoğan’ı meclise sokmak için yeterli olmadı; çünkü seçim yasağı bulunmaktaydı. Parti başkanlığı ve başbakanlık görevine, bir süre Abdullah Gül baktı.

Siirt milletvekili Fadıl Akgündüz’ün milletvekilliğinin düşürülmesi ve ardından yapılan 9 Mart 2003’te Siirt seçimleri sonucunda Erdoğan, Siirt Milletvekilliği’ni kazandı ve 22. Dönem Siirt Milletvekili olarak parlamentoya girdi. A.K.P.’nin başkanlığına ve ve 58. hükümetin istifasını sunması üzerine koltuğundan çekilen Abdullah Gül’ün başbakanlık makamını eline geçirdi ve 59. Hükümeti kurarak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı oldu.

22 Temmuz 2007 tarihinde, meclisin 23. döneminde yapılan seçimlerde A.K.P. %46.6 oy alarak tekrar iktidar partisi oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümeti’ni kurdu ve tekrar güvenoyu aldı. Erdoğan da ikinci kez başbakanlık koltuğuna oturdu. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişiklerine ilişkin referandumda evet oylarının %58 oranına ulaşmasıyla Başbakan Tayip Erdoğan’ın öncülük ettiği kampanya tarihi bir başarı gösterdi.

12 Haziran 2011 tarihinde meclisin 24. döneminde yapılan Türkiye genel seçimleri sonucu Ak Parti oyların yüzde 49,8’ini alarak tekrar büyük bir zafer kazandı.

Davaları

Recep Tayyip Erdoğan ilk olarak 1989 yılında, Beyoğlu Belediye Başkanlığı seçimini kaybettikten sonra, seçim sonuçlarına itiraz için başvurduğu mahkemede hakime “sarhoş” diye hitap etti, bu nedenle bir hafa göz altında tutuldu ve para cezası aldı.

12 Aralık 1997 yılında, Siirt’te yaptığı bir konuşmada ünlü şair Ziya Gökalp’in 1912 yılında Balkan Savaşı için yazdığı Asker Duası adlı şiirini değiştirerek “Minareler süngü, kubbeler miğfer / Camiler kışlamız, mü’minler asker / Bu iláhi ordu dinimi bekler / Allahu Ekber, Allahu Ekber.” şeklinde okudu ve ülke Atatürk’ün reformlarını takip edenler ve İslam’a inananlar arasında ikiye bölünmüştür anlamına gelen açıklamalar yaptı. Bu eylemin sonucunda “Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçundan dolayı hakkında dava açıldı. Dava sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine son verildi ayrıca bir yıl hapse ve 860 milyon Türk Lirası para cezasına çarptırıldı. Mahkeme bu cezayı dört ay hapis cezası ve 176 milyon Türk Lirası’na düşürdü; Erdoğan Pınarhisar Cezaevinde 4 ay mahkum olarak cezasını tamamlayıp 24 Temmuz 1999 tarihinde cezaevinden çıktı.

14 Ocak 2000 tarihinde, Avustralya Melbourne’de yayın yapan SBS radyosunun programında kendisine yönetilen soruları yanıtlarken kendisini terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile karşılaştıran bir kişiye “Sayın Öcalan şu an, düşüncelerinin değil, almış olduğu kellelerin hesabını veriyor. Bense düşüncelerimden dolayı 4 ay hapis yattım, aramızdaki fark çok büyük.” şeklinde cevap verdi. Şehitlerden ve hayatını kaybeden mağdurlardan “kelle” ve yasa dışı silahlı örgüt lideri Öcalan’dan “sayın” diye söz etmesi nedeniyle eleştirildi.. Şehit Anaları Derneği’nin bu sözden dolayı kendisine açtığı davada İstanbul Kartal 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından söylediği sözün kasti olduğu kararı verildi ve sembolik olarak “3 kuruş” tazminat ödemeye mahkum edildi. İtirazı, temyiz mahkemesince kabul edilmedi.

Musa Kart’ın, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinde çizdiği ve Erdoğan’ı ip yumağına dolanmış bir kedi olarak tasfir ettiği karikatür için çizere dava açtı. İlk duruşmasını Erdoğan’ın kazandığı dava, sonraki duruşmalarda Ankara Sekizinci Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından iptal edildi ve Erdoğan’ın tazminat isteği reddedildi. Bu olayı protesto etmek için Penguen adlı mizah dergisinin 24 Şubat 2005 sayılı nüshasında yayınlanan kapak çiziminde Tayyipler Alemi adı altında farklı hayvanların vücutlarına kafası çizilen Erdoğan, Penguen dergisine 40.000 YTL’lik bir tazminat davası açtı. Fakat bu dava da Ankara Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, 14 Şubat 2006 tarihinde reddedildi.

Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 Mart 2010 tarihinde Başbakanlık Basın Merkezi internet sitesinde yayınlanan yeni mal beyanına göre banka hesaplarında 2 milyon 366 bin 109 TL’si, haricinde 500 bin TL tutarında alacağı bulunduğu bildirilmiştir. Erdoğan’ın bu mal varlığının nedeni olarak ise şirket hisselerinin satış geliri, emekli ikramiyesi, emekli maaşı ve milletvekili maaşlarının toplamı gösterilmiştir.

Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışında bursla okuyan büyük oğlu Ahmet Burak 4 yılda Yüzde 50 ortağı oldugu “MB Denizcilik” adlı şirket, 6 Şubat 2007’de 95.7 metre uzunluğunda Safran 1 adında bir kuru yük gemisi aldı. Gemiyi satan Gürgem Deniz Nakliyat’tan Hasan Doğan, satış fiyatının 2 milyon 325 bin dolar olduğunu söyledi. Burak, gemiyi ortağı ile birlikte 500 bin doları peşin 36 ay taksitle satın aldı. Ayda 72 bin YTL ödeyecekler.

Rize’de, TBMM Genel Kurulu’nun aldığı kararla Rize Üniversitesi’nin adı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi oldu.

(Toplam: 52, Bugün: 1 )