[ad_1]
Aileye yeni katılacak bireyleri konusunda anne ve baba adayları isim konusunda heyecanlı oluyor. Çocuklarına hayat boyu taşıyacakları ismi verirken anne ve baba adayları isimlerin anlamlarına dikkat ediyor. Ebeveynler çocuklarına keşfedilmemiş, modern, popüler ve nadir bulunan isimleri vermek istiyor.
A’dan Z’ye Erkek Bebek İsimleri ve Anlamları
K Harfi ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri ve Anlamları
Kaan: Hükümdar, han
Kaan / Kağan: Hükümdar, hanların hanı
Kabadayı: İyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse. 2. Yürekli.
Kaban: Savaşçı, dövüşken.
Kabil: Kabul eden, olabilir mümkün, önde ve ileride olan.
Kadagan: Buyruk, emir.
Kadem: Adım, ölçü. 2. Uğur.
Kader: Alın yazısı, yazgı. 2. Genellikle kaçınılmaz kötü talih.
Kadim: Ayak basan, ulaşan, varan. Ezeli, evvelsiz olandır. Çok eski zamanlara ait eski atik. Yıllanmış. Kelam-ı Kadim, Kur’an-ı Kerim
Kadir: Değer, onur
Kadrettin: Dinin kudreti, gücü.
Kadri: İtibar, değerle ilgili
Kadrihan: Değerli, kıymetli ve de güçlü hükümdar.
Kafar: Batırıcı, kahreden.
Kağan: Hükümdar, hanların hanı
Kahhar: Kahreden, üzen manasındadır. Allah’ın esmalarındandır.
Kahir: Kahredici, yok eden, ezici kuvvet.
Kahra: Yeraltı. Büyük taşlık yer. Bir diğer anlamı da hayvan yiyeceğidir.
Kahraman: Yiğit, cesur
Kaim: Birinin yerine geçen. 2. Bir işte sebat eden, direnen. 3. Ayakta duran.
Kainat: Yer, gök, var olan her şey; evren; kozmos dur.
Kakınç: Öfke, kızgınlık, sitem. 2. Vurma, vuruş. 3. Harekete geçiş, ayağa kalkış.
Kala: Kale, hisar. 2. (T.) Atmaca.
Kalagay: Al, kırmızı renk.
Kalender: Gösterişsiz, sade, tokgözlü anlamındadır.
Kalgay: İzci başı.
Kalkan: Koruyucu.
Kalmuk: Göz kapağı. 2. Tüylü yün kumaş. 3. Asya’da eski bir Moğol kabilesinin adı.
Kam: Hekim. 2. Düşünür.
Kamacı: Top kaması yapan veya onaran kimse.
Kaman: Dağların zirvesine yakın olan yer.
Kamanbay: Saygın, değerli kimse.
Kamar: Hekim, doktor.
Kambay: Hekim, tabip.
Kamber: Hz. Ali’ nin sadık kölesi; bir eve çok gelen kimse gibi anlamları vardır.
Kamber/Kanber: Halife Ali’nin yanından hiç ayrılmayan kölesi. 2. Sadık hizmetkar.
Kamer: Ay uydusunun Kuran’daki adıdır.
Kamet: Endam.
Kamil: Olgun, eksiksiz kişidir.
Kamran: Mutlu, muzaffer, isteğine kavuşmuş olan
Kamuran: Dileğine, kavuşmuş olan, bahtiyar, mutlu kişidir.
Kanat: Kuşların ve uçucu böceklerin uçmalarını sağlayan organlarıdır.
Kanbore: Kahraman.
Kandemir: Çok güçlü olandır.
Kaner: Soyu yiğit olan, er olan kimsedir.
Kanık: Elindekinden hoşnut olan, azla yetinen, yetingen, kanaatkar. 2. Tok gözlü.
Kani: İnanan, inanmış.
Kanka: Kan kardeş. 2. Can ciğer arkadaş.
Kansu: Soyu su gibi saf ve temiz olan manasındadır.
Kantürk: Türk soyundan olan.
Kanun: Kaide, kural, yasa.
Kanuni: Kanuna ait kararla ilgili. Sultan Süleyman’ın Sıfatıdır
Kapkın: Uygun, düzenli anlamındadır.
Kaplan: Hindistan ve Afrika ormanlarında yaşayan, aslan büyüklüğünde, postu çizgili, kedigillerden yırtıcı bir hayvandır.
Kaptan: Gemideki en yüksek görevli. 2. Takımbaşı.
Kara: En koyu renk, siyah. 2. Esmer.
Karaalp: Kara ve alp yiğit kişidir.
Karabaş: Hiç evlenmemiş erkek.
Karabay: Esmer ve saygın kişi.
Karabey: Esmer bey.
Karabulut: Yağmur yüklü bulut.
Karaca: Geyik türünden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı, Dağkeçisi, yaban keçisi
Karacabey: Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk beyi.
Karacael: Karayağız el.
Karacan: Esmer kimse manasındadır. Dedem Korkut öykülerinde bir yiğit adıdır.
Karaçelik: Çelik gibi güçlü esmer delikanlı.
Karademir: Demir gibi sert esmer delikanlı.
Karadeniz: Türkiye’nin kuzeyindeki deniz.
Karadoğan: Bir kuş türü.
Karaduman: Siyah duman anlamında.
Karaer: Esmer yiğit.
Karagöz: Gözü açık, çalışkan bir kimsedir.
Karahan: Tarihte bazı hanlara verilen addır. Anadolu’da bir devlet ismidir.
Karakaş: Kara kaşları olan.
Karakaya: Siyah kaya.
Karakoç: Siyah koç.
Karakoyun: Kara koyun.
Karakurt: Siyah kurt.
Karakuş: Siyah kuş.
Karaman: Esmer, karayağız insan.
Karamuk: Böğürtlen.
Karan: Kahraman yürekli ve diğer anlam olarak karanlık demektir.
Karanalp: Kara yağız yiğittir.
Karani: Veysel Karani’ nin doğduğu köydür. Çok karanlık anlamına gelir.
Karaoğlan: Esmer delikanlı.
Karasın: Esmersin.
Karasu: Ağır akan su, esmer su, acı su.
Karatan: Alaca karanlık.
Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamıdır.
Karatekin: Uğurlu esmer.
Karayağız: İri yarı, esmer yakışıklı kimse manasındadır.
Karayel: Kuzeybatıdan esen yel, soğuk rüzgar.
Kardani: Eylem.
Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek
Kardeş: Aynı ana babadan doğmuş veya ana babalarından biri aynı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Yaşça küçük olan kardeş. 3. Aralarında çok değer verilen ortak bir bağ bulunanlardan her biri.
Kardeşcan: Çok yakın arkadaş, dost.
Karer: Yağız yiğit
Kargın: Kabarmış su, eriyen karların oluşturduğu akarsudur.
Karhan: Karların hükümdarı anlamındadır.
Karık: Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Karındaş: Kardeş.
Karlık: Kar kuyusu.
Karlukhan: Karluk boyunun hanı.
Karmen: Parlak kırmızı.
Kartal: Yırtıcı bir tür kuş adıdır.
Kartay: Kar gibi beyaz tay.
Kartekin: Kar gibi beyaz ve de temiz kişidir.
Kasal: Kibir, gurur, övünme.
Kasar: Hatır.
Kasım: Bölen, kısımlara ayırananlamındadır. Yılın 1Ayının adıdır.
Kasırga: Şiddetli fırtına. 2. Duyguların patlak verişi.
Kaşif: Bulan, meydana çıkaran kişi
Kâşif: Bulan, meydana çıkaran kişidir.
Katip: Değerli çalışkan
Kâtip: Değerli çalışkan, yazıcı anlamlarındadır.
Kava: M. Ö. 612’de Şedadilerin kralı Dehak’ı öldürerek bir ihtilal yapan ve o günden beri Nevroz bayramının kutlayıcısı olan Kürt kahramanı.
Kavas: Koruyan, koruyucu.
Kavruk: Kara sevdalı, aşık.
Kaya: Büyük ve sert taş kütlesidir.
Kayaalp: Kaya gibi sert yiğit
Kayacan: Kaya gibi güçlü dost.
Kayaer: Kaya gibi sert ve sağlam er kişidir.
Kayagün: Kaya gibi sert gün
Kayahan: Kaya gibi sert hakan
Kayan: “Kaymaktan” kayma işini yapan, akar gibi yer değiştiren, kayıcı
Kayansel: Gürül gürül gelen sel.
Kayar: Gurur.
Kayarak: Giden akarsu, sel, çığ
Kayasoy: Güçlü soydan gelen.
Kayaş: Sülale, akraba.
Kayatekin: Kaya gibi sağlam şehzade
Kayatimur: Kaya+Timur
Kayatürk: Kaya gibi sağlam ve sert Türk
Kaygısız: Endişesiz, hiçbir şeye aldırış etmeyen.
Kayhan: Güçlü hükümdar
Kayhan/Kayıhan: Güçlü hükümdar
Kayı: Osmanlıların kökeni olan Oğuz boylarından birinin adı, sağlam, sert, güçlü, sağanak, bora
Kayıhan: Güçlü kağan, sert han, sağlam han
Kaymaz: Dağ eteği.
Kaynak: Bir suyun çıktığı yer, pınar
Kayra: Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayettir. Tanrı’nın insana iyilik getirici, kurtarıcı ilişkisi için kullanılan, özellikle dinsel bir kavramdır.
Kayraalp: Yardımsever yiğit.
Kayrabay: Yardımsever saygın kişi.
Kayrabey: Yardımsever saygın kişi.
Kayrahan: Yardımsever hükümdar.
Kayrak: Ekime elverişli olmayan toprak. 2. Yassı, düz taş.
Kayral: Gözetilen, esirgenen.
Kayran: Orman içindeki ağaçsız çıplak alan.
Kayrasoy: Himaye edilmiş, korunmuş soydan gelen kişi anlamında.
Kazan: Su çevrisi, girdap.
Kazgan: Kazan
Kazım: Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen
Kebir: Ulu, yüce.
Kelami: Sözle ilgili.
Kelemer: Kuvvetli karakteri olan adam.
Keleş.: Güzel, yakışıklı.2. Yiğit, cesur, bahadır.
Kemal: Olgunluk, erdem
Kemalettin: Bilgi ve erdem sahibi
Kemali: “Kemal” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Kemallettin: Dinin olgunluğu, eksiksizliği ve değeri
Kemar: Cumhuriyet.
Kenan: Hazreti Yakup’un ülkesi, vaat edilmiş ülke; Cennet, Filistin.2. Hz. Yakup’un memleketi, Filistin. 3. Yusuf-i Kenan
Kendal: Yamaç, uçurum kenarı, sel yarığı gibi anlamları vardır.
Kent: Şehir.
Kenter: Kentli
Keramettin: Dinin kerameti, doğa üstü gücü, bağış, ihsan, ağırlama anlamlarındadır.
Kerami: Mert, cesur soylu kişi.
Kerem: Soyluluk, eli açıklık, cömertlik anlamlarındadır.
Kerim: Kerem sahibi, cömert, soylu, eli açık olandır. Allah’ın adlarındandır.
Kerimhan: Cömert hükümdar.
Kerman: İran’da Kürt bölgesi.
Kervan: Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı.
Keser: Hüzün, keder.
Keskin: Kesici, kararlı, kesin
Keskinay: Parıltıyla ışıldayan ay.
Keskinel: Elleri sert olan.
Keskiner: Sert yiğit, keskin erkek
Keskinsoy: Sert soydan gelen.
Keskintürk: Sert Türk.
Kevin: Yaşlı, ihtiyar, eski.
Keyan: Büyük hükümdar, şah.
Keyhan: Dünya. Far
Kezer: Kahraman
Kııilkurt: Kızıl renkli kurt.
Kılıç: Uzun keskin bir bıçak, silah
Kılıçali: 1500-1578 yılları arasında yaşamış olan Türk denizcisi.
Kılıçalp: Kılıç gibi keskin yiğit
Kılıçaslan: Selçuklu şehzadesinin adı.
Kılıçbay: Kılıcıyla saygınlık kazanmış olan.
Kılıçbey: Kılıcıyla saygınlık kazanmış olan.
Kılıçel: Kılıç gibi keskin eli olan.
Kılıçer: Kılıç gibi keskin er kişi
Kılıçhan: Kılıcıyla nam salmış hükümdar.
Kılıçsoy: Kılıcıyla nam salmış bir soydan gelen.
Kılıçtürk: Kılıç gibi keskin Türk.
Kınay: Çok çalışkan
Kınaytürk: Çok çalışkan Türk.
Kıncal: İnce, zayıf.
Kıraç: Su bulunmayan toprak, kurak toprak, verimsiz toprak
Kıralp: Rengi kırçıl olan yiğit, kırçıl renkli yiğit, kır yiğit
Kıran: Kırma işini yapan kişi. Çevre, ufuk, tepe, yamaç… gibi anlamları vardır.
Kıraner: Vurup ezerek parçalayan yiğit
Kırat: Değer, düzey – Kır renkli at.
Kıray: Genç, delikanlı.
Kırbay: Saygın genç.
Kırbey: Saygın genç.
Kırca: Kırçıla yakın, kıra benzer, kır gibi
Kırdar: İtidalli olan.
Kırgız: Kırgızistan’da yaşayan Türk soyundan gelme halk.
Kırhan: Kırçıl han
Kırman: Saçları kırlaşmış kişi.
Kırtay: Kır renkli at yavrusu, kır renkli tay
Kırtekin: Kırçıl şehzade
Kıvanç: Sevinç, mutluluk halidir.
Kıvançer: Sevinç olan yiğit, övünç olan yiğit, sevindiren kimse
Kıyan: Dağdan hızla inen sele verilen addır.
Kıyas: İki ayrı şeyi karşılaştırıp değerlendirme.
Kızan: Erkek çocuk 2. Delikanlı; silahlı köy delikanlısı.
Kızıl: Parlak, kırmızı renk. 2. Altın.
Kızılalp: Kızıl yiğit.
Kızılateş: Alevli, harlı ateş.
Kızılcan: Kızıl soydan gelen.
Kızıldemir: Kor halindeki demir.
Kızıler: Kızıl asker.
Kızılgün: Gökyüzünün kızıllığı.
Kızıltan: Şafak vaktinin kızıllığı manasındadır.
Kızıltaş: Kırmızı taş.
Kızıltuğ: Kızıl renkli tuğ.
Kızıltunç: Kırmızı tunç.
Kimya: Maddelerin temel yapılarını¸ bileşimlerini¸ vb.ni inceleyen bilim adıdır. Bir şeyin ana yapısı, birleşimi gibi özünü temsil eder.
Kinyas: Geniş yüzlü kişi.
Kiper: Canlı, dayanıklı, sağlam kimse anlamındadır.
Kiram: Soylu, cömert.
Kirman: Hisar, kale.
Kiyan: Dağdan hızla inen sel, 2. Dede korkut kahramanı.
Kobra: Zehirli bir yılan türü.
Koca: Kadının eşi. 2. Büyük, iri. 3. Yaşlı, ihtiyar. 4. Büyük, ulu.
Kocaalp: Büyüklüğü ve iriliğiyle nam salmış yiğit.
Kocabay: Yüce ve saygın kişi.
Kocabey: Yüce bey.
Kocademir: Büyük demir.
Kocaer: Büyük, ulu, yiğit.
Kocataş: Büyük taş.
Kocatay: Genç irisi.
Kocatürk: Büyük Türk.
Koç: Sağlıklı, gürbüz genç erkek.
Koçak: Cömert, eli açık. 2. Yürekli, yiğit, kabadayı.
Koçakalp: Yiğit, kabadayı.
Koçar: Döğüş için yetiştiriImiş iri boynuzlu koç.
Koçaş: Yol gösteren, klavuzluk eden. 2. Yağmur bulutu.
Koçay: Koç gibi güçlü, ay gibi parıltılı.
Koçer: Koç yiğit, yiğitler yiğidi
Koçhan: Yiğit kağan
Koçkan: Yiğit, yürekli kan bağından gelen.
Koçsoy: Kahramanlık soyundan gelen.
Koçtürk: Koç gibi gösterişli ve güçlü Türk.
Koçubey: Koç gibi gösterişli ve saygın kişi.
Koçyiğit: Yiğitler yiğidi.
Kolçak: Pazıbent. 2. Zırhın kola geçirilen parçası.
Koldaş: İş arkadaşı.
Koman: Umut.
Konan: Misafir,
Kongar/Kongur: Kestane rengi.
Konur: Açık sarı, boz, bozla sarı arası renk. 2. Yanık kırmızı, yağızımsı al. 3. Kimseyi beğenmeyen, gururlu, kibirli. 4. Kahraman, yiğit. 5. Süslü, çalımlı, şık, kurumlu. 6. İnatçı, aksi.
Konuralp: Yiğitler yiğidi, gururlu yiğit
Konurata: Yiğit ata, onurlu ata
Konurbay: Onurlu ve varsıl, onurlu bey
Kopan: Muzaffer.
Kopuz: Ozanların çaldığı telli Türk sazı.
Kor: İyice yanarak içine, özüne değin ateş olmuş kömür ya da odun parçası, (mecaz olarak) kıpkırmızı
Koral: Sınır muhafızı
Koralp: Kor gibi, kor ateş gibi yiğit
Koraltan: Kızıl tan.
Koraslan: Ateş gibi Yakıcı, arslan gibi yırtıcı.
Koray: Kamış, kargı gibi, içi boş şeyler
Korban: Kor gibi kızgın hükümdar.
Korcan: Kanı sıcak, kanı kaynayan
Korçak: Heykel.
Korçan: Çağlayan.
Korday: Kuğu kuşu.
Korel: Kor ateş durumuna gelmiş el
Korer: Kızıl ateş gibi yiğit, kor gibi erkek
Korgan: Kale, burç.
Korgün: Kızıl Güneş, kor durumdaki Güneş
Korhan: Çok güçlü hükümdar
Korkan: Kor gibi bir geçmişi olan kişi.
Korkmaz: Korku bilmeyen
Korkut: Büyük dolu tanesi. 2. Cin, şeytan gibi hayalî yaratıklar. 3. Korkusuz, yavuz, heybetli.
Korkutalp: Korkusuzluğuyla başkalarına korku salan yiğit kişi.
Korman: Kor gibi kızgın ve hareketli insan.
Kortan: Sabah ateşi
Kortaş: Kızgın taş.
Kortay: Kızgın tay.
Koryak: Kıpkırmızı
Koryiğit: Ateşli yiğit.
Koryürek: Ateş gibi sıcak yüreği olan.
Kostak: Çalımlı, iyi giyinmiş Yakışıklı. 2. Yiğit, kabadayı, yürekli.
Koşa: çift, eş, ikiz.
Koşak: Taş yığını. 2. Çokgüzel.
Koşal: Koşarak git ve al
Kovan: Hüzün, keder.
Koyak: Vadi, dere, dağlar arasındaki doğal çukurlar, etkili, dokunaklı.
Koyaş: Güneş.
Koygun: Dokunaklı, etkili, acıklı.
Koytak: Rüzgar olmayan çukur yer.
Koytan: Yalçın, kesik, kaya.
Kozak: Kozalak. 2-Padişah mektuplarının konulduğu kutu.
Kökcan: Asıl dost.
Kökel: Sağlıklı el.
Köken: Temel, soy, çıktığı yer
Köker: Soyca yiğit olan kimse, kökü yiğit olan er kişidir.
Köknar: Çam türünden, yatay dallı, kerestelik bir orman ve süs ağacı
Köksal: Köksal, iyice yerleş, uzun yaşa
Köksalan: Kökleşmiş olan, kök salmış olan
Köksan: Köklü ün, köklü ad
Köksoy: Kökü derinlere giden soydan olan
Köksu: Derinden çıkan su.
Köksur: Soyunun devam etmesini sağla.
Köktan: Kökleri çok eskiye dayanan.
Köktaş: Toprakta kalıcı taş.
Köktay: Sağlam, genç.
Kökten: Soylu
Köktürk: Nam salmış Türk.
Köroğlu: Türk halk hikayesinin kahramanı.
Köse: Bıyığı, sakalı çıkmayan, seyrek sakallı.
Kösten: Ilıca.
Köymen: Köylü.
Köz: Küçük kor parçası.
Közcan: Ateş gibi dost.
Közer: Ateş gibi yiğit.
Kral: En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini, kalıtım veya soylularca seçilme
Kuban: Kafkasya’da bir uygarlık.
Kubar: Kibar, nazik.
Kubat: Kaba, biçimsiz
Kubilay: Moğol imparatoru
Kuddosi: Kutsal kişi.
Kuddus: Temiz. 2. Tanrının adlarından biri.
Kudret: Güç, kuvvet
Kudsi: Kutsal kişi.
Kula: Sarışın, mavi gözlü.
Kulan: Muzaffer olan.
Kulubey: Uğurlu bey.
Kunaylı: Soylu, zengin aile. 2. Etkin, faal.
Kunduz: Postu değerli bir kemirgen.
Kunt: Sağlam yapılı, sağlıklı, dayanıklı, kalın, sert
Kuntay: iri yapılı genç.
Kunter: Sağlam yapılı yiğit, sert yiğit
Kuntman: Sağlam ve iri yapıl erkek
Kuntürk: Sağlam ve güçlü Türk.
Kuntyiğit: İri yapılı yiğit.
Kuraner: Kurucu kişi
Kuray: Ay gibi güzel.
Kurban: Dinin bir buyruğu, adağı yerine getirmek için kesilen hayvan. 2. Bir amaç uğruna feda edilen ya da kendini feda eden,
Kurcan: Çabala, uğraş,
Kurçak: Heykel.
Kurman: Üstün ve yetenekli kişi.
Kurt: Sürülere saldıran, köpek türünden yırtıcı, yabanıl hayvandır. Mecaz olarak işini iyi bilen, aldanmaz anlamında da kullanılır.
Kurtalp: Kurt gibi yiğit
Kurtar: Zor durumda olana yardım et.
Kurtaran: Kurtulmasını sağlayan.
Kurtbay: Kurnaz ve saygın kişi.
Kurtbey: Kurnaz ve saygın kişi.
Kurtcebe: Zırhlı kale burcu.
Kurtdemir: Kurnaz ve sert.
Kurtdoğan: Kurnaz ve yırtıcı.
Kurtel: Yırtıcı el.
Kurter: Aldanmaz yiğit, işini iyi bilen yiğit, kurt yiğit
Kurthan: Kurnaz hükümdar.
Kurtul: Güç bir durumdan kendini kurtar
Kurtulmuş: Aydınlığa kavuşmuş
Kurtuluş: Zor bir dorumdan başarı ile sıyrılma, rahata erme.
Kuru: Suyu, nemi olmayan, çelimsiz, sıska
Kuruç: Cesur. 2. Çelik. 3. Toprak içinde bulunan büyük taş.
Kusay: Hz Muhammed’in bir akrabası
Kuşay: Uzaklaşmak.
Kut: Uğur, talih, şans
Kutal: Uğur al, uğurla ilgili, uğursal
Kutaldı: Mutlu oldu.
Kutalmış: Mutlu olmuş.
Kutalp: İyilik getiren yiğit, uğurlu yiğit
Kutan: Saban 2. Saka kuşu.
Kutat: Mutlu olmuş kişi.
Kutay: Uğurlu ay.
Kutbay: Uğurlu bey
Kutberk: Uğurlu ve sağlam
Kutbettin: Arapçada dinin yücesi anlamına gelir.
Kutcan: İyilik getiren kimse, kutlu kimse
Kutel: Uğurlu el.
Kuten: Adaletli
Kuter: İyilik getiren yiğit, kutlu yiğit
Kuterdem: Mutlu ve faziletli kişi.
Kuterden: Mutlu ve yiğit kişi.
Kutgün: Uğurlu gün, mutlu gün.
Kuthan: Uğurlu kağan, kutlu kağan
Kutkan: Uğurlu kan, kutlu kan
Kutlan: Kutlu, mutlu ol.
Kutlar: Mutluluklar.
Kutlu: Kutlanmış, mutlu, uğurlu
Kutluad: Adı uğurlu.
Kutlualp: Uğurlu yiğit
Kutluay: Uğurlu, kutlu ay
Kutlubay: İyilik ve zenginlik getiren.
Kutlubey: Uğurlu bey
Kutlucan: Uğurlu ve can kimse.
Kutluel: Uğur getiren el
Kutluer: Uğurlu yiğit.
Kutluğ: İyilik ve uğur getirdiğine inanılan, uğurlu, kutlu
Kutluğhan: Uğur getiren kağan.
Kutluhan: Uğur getiren kağan
Kutluk: Uğurlu olan, iyilik getiren
Kutlutay: Uğurlu genç.
Kutlutekin: Uğurlu ve biricik, uğur getiren şehzade, uğurlu prens
Kutlutin: Kutsal ruh
Kutlutöre: Kutlu büyük dava sahabi
Kutlutürk: Uğurlu Türk, kutsal Türk
Kutman: Uğur getiren, uğurlu kimse
Kutsal: Mübarek, kutlulukla ilgili
Kutsalan: Uğur getiren, uğur salan
Kutsalar: Uğur getiren kimse, uğur getiririr, kut gönderir
Kutsan: Uğurlu ad, kutlu ad.
Kutsay: Uğurlu say
Kutsel: İyi su.
Kutsi: Kutlanan, kutluluk sahibi
Kutsoy: Kutlu soydan gelen, soyu kutlu
Kutun: Kutsal, mukaddes.
Kutunalp: Kutsal, yiğit.
Kutuner: Kutsal yiğit.
Kutyar: Uğurlu kimse
Kuzey: Bir yön
Kuzgun: Bir tür karga
Küce: Etkileyici.
Küçümen: Çok ufak, küçük.
Kültigin: Göktürk komutanı.
Küntay: Sağlam yapılı, kunt Ay
Kür: Yürekli, bileği güçlü.
Küre: Yer yuvarlağı. 2. Daire biçiminde olan
Küren: Sarı ile dolu arası bir at rengi
Kürhan: Yiğit, yürekli han.
Kürşad: Eski Türklerde yiğit, alp
Kürşad/Kürşat: Eski Türklerde Yiğit, alp
Kürşat: Eski bir Türk adı
Kürümer: Topluluk.
[ad_2]