Derin deniz bulgu şirketi Deep Sea Vision, 1937 senesinde Pasifik Okyanusu üstünde kaybolan meşhur Amerikalı hanım pilot Amelia Earhart’ın 87 senelik gizemini çözdüğünü iddia ediyor.
Cenup Carolina merkezli şirket, uzun devam eden bir arama çalışmasının arkasından Pasifik’te, Earhart’ın rotasının batısında, Howland Adası açıklarında bir şey yakaladıklarını deklare etti.
Earhart, dünyanın çevresini uçakla dolaşan ilk hanım pilot olmak için rotacı Fred Noonan ile yola çıkmıştı.
İkili yolculuklarına 20 Mayıs 1937 tarihinde Oakland, Kaliforniya’dan başlamış, 1,5 ay kadar sonrasında 2 Temmuz 1937’de Papua Yeni Gine’deki Lae’den kalkış yapmalarının arkasından, 4 bin kilometrelik bir uçuş gerçekleştirip, Howland Adası’na yakıt almak için iniş yapacaklardı.
Sadece bu asla gerçekleşmedi.
Sayısız komplo teorisine mevzu oldu
Amelia Earhart’ın “gizemli” kayboluşu, dünya genelinde derhal her insanın ilgisini çekti. 87 senedir Earthart ve uçağına ne olduğuna dair sayısız komplo teorisi üretildi.
Bunlardan en oldukca kabul göreni, Earhart ve Noonan’ın yakıtlarının bittiği ve Howland adası civarlarında Pasifik üstünde Lockheed 10-E Electra uçağının mecburi iniş yapmak zorunda kalmasıydı.
Sonrasında ortaya atılan “Tarih çizgisi” teorisi de bu iddiayı destek sunar durumda.
2010 senesinde Liz Smith adlı NASA çalışanı tarafınca ortaya atılan bu teoriye gore, Noonan Internasyonal Tarih Çizgisi üstünden uçtuklarında takvimi bigün geri çekmeyi unuttu. Bu da yıldızlarla yön bulma hesaplamalarını saptırdı ve batı yönünde 100 kilometrelik bir sapma yarattı.
“Tarih çizgisi teorisinden faydalanarak bulduk!”
Şimdi, Deep Sea Vision’ın (DSV) Genel Müdürü Tony Romeo, şirketinin bu sapmayı da içeren “Tarih çizgisi” teorisinden faydalanarak, gizemli uçağı okyanusun dibinde görüntülemeyi başardığını iddia ediyor.
ABD Hava Kuvvetleri’nde danışma subayı olarak vazife yapmış olan Romeo, bir pilot olan babasının da etkisiyle Earhart’ın hikayesinden çocukluğundan bu yana etkilendiğini söylüyor.
Romeo, 16 kişilik bir ekiple 100 gün süresince Yeni Gine ile Howland adası arasındaki 13 bin kilometrekareden büyük alanı taradıklarını belirtiyor ve ekliyor: “Ekip artık birbirinin boğazına girmek üzereyken, araştırmamızın son günü bu görüntüyü yakaladık.”
Ortalama 5 bin metre derinlikte insansız sualtı aracının sonar taramasına takılan görüntü, DSV’ye gore “Earhart’ın tarihe geçen uçağının benzersiz çift arka kanadının belirgin hatlarını ortaya çıkarıyor.”
Denize “yumuşak iniş” mi yapmış oldu?
Romeo şöyleki diyor: “Hep Earhart’ın uçağını suya yumuşak şekilde indirmeye çalıştığını düşündük, sonar görüntüsündeki tayyare izi de durumun bu şekilde olabileceğini gösteriyor.”
DSV, keşfin yapıldığı alanın tam konumunun gizli saklı tutulacağını ve gelecekte yeni arama emek harcamaları gerçekleştireceklerini deklare etti.
Benzer teknikle su altındaki enkazları araştıran arkeologlar ise iddiaya şüpheyle yaklaşıyor ve Earhart’a ilişik olması değil, görüntüdekinin bir tayyare olduğu bile tartışmalı diyorlar.
“Hakikaten tayyare bulunduğunun doğrulanması için…”
Batmış uçakları araştıran su altı arkeoloğu Megan Lickliter-Mundon şunları söylüyor: “Görsel oldukca coşku verici zira bir uçağı ya da uçağa benzer bir şeyi içeriyor. Fakat bunun hakkaten tayyare bulunduğunun doğrulanması için değişik açılardan sonar görüntülerinin alınması, doğrulanmasının arkasından da uzaktan işletilen su altı video kameraları ile uçakta seri numarası ya da Earhart’a ilişik bulunduğunu gösteren işaretler aranması gerekir.”
Dr. Lickliter-Mundon, su altında 80 yıldan uzun süre geçiren uçağın tek parça halde kalmasını “şaşırtıcı” bulacağını da ekliyor.
Okyanus tabanındaki jeolojik bir oluşum mu?
Kaliforniya’da bulunan Scripps Oşinografi Enstitüsü’nde su altı arkeoloğu olan Andrew Pietruszka da, görselin sonar sistemindeki bir “kirlilikten” ya da okyanus tabanındaki jeolojik bir özellikten kaynaklanabileceğini söylüyor.
Bölgede İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma oldukca fazla tayyare kalıntısı bulunduğunun altını çizen uzmanlar, görüntüdeki şey bir tayyare olsa bile, bunun Japon yapımı bir cenk uçağı bile olabileceği uyarısında bulunuyor.
Tony Romeo, gelecekte su altındaki alanı videoya almayı içeren yeni bir araştırma planladığını söylüyor ve Earhart’ın efsanevi uçağının kuyruk numarası NR16020’nin kanat üstünde görünür olacağını umuyor ve sözlerini şöyleki bitiriyor:
“Bunu tüm dünyanın görmesini isterim.”
