Ortalama 3000 yıl ilkin, Güneş’ten 15 kat daha büyük bir yıldız patladı. Şimdiyse bilim adamları, yıldızın içinde yer edinen kıymetli elementlerin uzaya saçılışını izliyor.
Japon Uzay Ajansı’nın önderliğinde Dünya yörüngesinde bulunan XRISM (X Işını Görüntüleme ve Spektrostkopi Görevi) gözlemevi, astronomlara bu patlayan yıldızı gözlemleme imkanı sunuyor. NASA ile ortak çalışan ekip, patlamış yıldızın daha ilkin görülmemiş bir görüntüsünü elde etti. Süpernova kalıntısı N132D adında olan patlamış yıldız, ortalama 160000 ışık yılı ötemizde bulunuyor.
Dev yıldızlar, uzayda nadir görülen elementleri sıcak ve yüksek basınçlı çekirdeklerinde oluşturuyorlar. Ek olarak bu elementler, yıldızlar yakıtlarını tüketip çöktüğünde yaşanmış olan, “süpernova” adında olan şiddetli yıldız patlamalarında da oluşturabiliyorlar. XRISM’in yapmış olduğu gözlemde demir, kalsiyum, sülfür, silikon ve argon benzer biçimde elementlerin kanıtlarına ulaştı.
Patlamadan arta kalan gaz ve elementlerin oluşturduğu “baloncuk” benzeri alan, neredeyse 75 ışık yılı çapında (bir ışık yılının ortalama 9 trilyon kilometre bulunduğunu belirtelim).
XRISM, içinde uzak kozmik nesnelerin ne içeriğe haiz bulunduğunu ortaya çıkarmakta destek olan, spektrometre adında olan bir aygıt barındırıyor. James Webb Uzay Teleskobu da içinde gene bir spektrometre taşıyor. Spektrometreler, içinde aldıkları ışığı, bir prizma benzer biçimde değişik renklere ayırarak, her rengin değişik bir elemente ilişik bulunduğunu gösteriyor ve gelen ışıkta hangi elementlerin bulunduğunu ölçmekte kullanılıyor. XRISM, patlamış yıldızlar ve kara deliklerin etrafındaki dönen madde gibilerinin yaymış olduğu X ışınlarını tespit edebiliyor.
NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde XRISM göreviyle ilgili baş araştırmacılardan olan Richard Kelley, mevzuyla ilgili şunları söylüyor: “XRISM, internasyonal bilim topluluğuna, gökyüzünün gizlenmiş X ışınlı haliyle ilgili yeni bir görüş açısı sunacak. Bu kaynakların yalnız X ışınlı görüntülerini görmekle kalmayıp, içeriklerini, hareketlerini ve fizyolojik durumlarını da araştırabileceğiz.”
Geçtiğimiz eylül ayında fırlatılan bu mühim uzay görevi, hemen hemen işinin başlarında bulunuyor. 3 senelik vazife süresi olan XRISM’ın, öteki görevlere bakıldığında, beklenenden de uzun süre vazife yapacağını söyleyebiliriz.
Mark Kaufmann’ın makalesini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.