PARA DÜNYA/ BURCU ALDİNÇ Finlandiya, üst üste yedinci kez, Dünya Mutluluk Raporu’nun Dünyanın En Mutlu Ülkeleri senelik sıralamasında en üst sırada yerini aldı. Ülkeler, katılımcılardan mümkün olan en iyi yaşamın 10 ve en kötüsünün sıfır olduğu bir merdiven düşünmelerini ve arkasından mevcut yaşamlarını bu ölçekte derecelendirmelerini isteyen Cantril merdiveni sorusuna verilen cevaplara gore hazırlanıyor.
Raporu gösteren Oxford Üniversitesi’ndeki Refah Araştırma Merkezi, raporun Cantril merdiveni sorusunu kullanmanın yanı sıra, raporda sıralanan 130’dan fazla ülkede şahıs başı GSYİH, toplumsal destek, sıhhatli yaşam beklentisi, özgürlük, cömertlik ve yolsuzluk oranı şeklinde değişkenleri de dikkate aldığını söylüyor.
Bu yıl listedeki ilk on ülke çoğunlukla değişmeden aynı kalırken, ilk 20 birazcık daha farklılık gösterdi. Kosta Rika ve Kuveyt sırasıyla 12. ve 13. sıraya sıçrarken, ABD ve Almanya ilk 20’den düştü. ABD bu yıl 15 numaradan 23 numaraya geriledi.
Dikkat çeken unsurlardan biri ise en mutlu 10 ülkeden bir tek Hollanda ve Avustralya’nın nüfusunun 15 milyonun üstünde olması. Ek olarak ilk 20’de de bir tek Kanada ve Birleşik Krallık’ın nüfusu 30 milyonun üstünde.
FİNLİLERİ MUTLU KILAN UNSURLAR
Finlandiya, 7.741 puanla listede 1 numarayı aldı. Finli bir felsefeci ve psikoloji araştırmacısı olan Frank Martela’ya gore, Fin halkı kuvvetli bir topluluk ve akraba duygusuna haiz oldukları, başkaları için iyi işler yaptıkları ve kendileri için net bir amaç buldukları için mutlular.
Martela, verdiği demeçte,” Finlandiya’nın dünyadaki minimum mutsuz insanlara haiz ülke bulunduğunu söylemek daha doğru olur ” dedi. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Daha İyi Yaşam Endeksi’ne gore Finlandiya, eğitim, iş-yaşam dengesi, çevre kalitesi, toplumsal bağlantılar, güvenlik ve yaşam memnuniyeti açısından da averaj bir ülkeden daha iyi performans gösteriyor.
Finlandiya’da doğumda beklenen yaşam süresi 82 yıl civarında, bu rakamın dağılımı ise hanımefendiler için 85 ve erkekler için 79. Finlandiya halkının kuvvetli topluluk duygusu, insanların yüzde 96’sının gerekseme duydukları anda güvenebilecekleri birini tanıdıklarına inandıklarını belirten OECD Daha İyi Yaşam Endeksi ile daha da kanıtlanmış.
DÜNYANIN EN MUTLU 10 ÜLKESİ
Listeye giren dünyanın en mutlu ülkesi ise sırasıyla şu şekilde:
- Finlandiya
- Danimarka
- İzlanda
- İsveç
- İsrail
- Hollanda
- Norveç
- Lüksemburg
- İsviçre
- Avustralya
***********
500 bin dolarlık yiyecek menüsü!
Siz de bir uzay aşığı ve bir gurme misiniz? SpaceVIP, stratosferde gurme mutfağın tadını çıkarma fırsatı sunuyor. Sadece bu arzu sadece büyük oranda para harcamaya istekliyseniz yerine getirilebilir. Lüks uzay turizmi şirketi, Michelin yıldızlı Danimarkalı şef Rasmus Munk ile el ele verdi. Bu vazife kapsamında, bir tek altı kaşif, altı saatlik yüksek teknolojili bir uzay balonu gezisi süresince Dünya atmosferinin yüzde 99’unun üstünde bir yemeğin tadını çıkararak tarih yazacak.
Gelecek yıl piyasaya sürülecek olan gezinin bedeli ise 495.000 dolara mal olacak.
Yolculuktan elde edilmiş tüm kazançlar, bilim ve teknolojide cinsiyet eşitliğini teşvik eden Uzay Ödülü Vakfı’na bağışlanacak.
Seyahat duyurulur duyurulmaz, birkaç şahıs bunun bir parçası olmak için ilgilerini çoktan gösterdi ve nereye kaydolabileceklerini sordular bile…
*********
Hollywood’da sertlik var
Christine Quinn yaşamımıza Selling Sunset adlı bir realite şovla girdi. Emlak danışmanı genç hanım ve arkadaşlarının yer almış olduğu şovda lüks malikaneler, şatafatlı hayatlar anlatılıyordu. Quinn evliliğini de gene şovun bir parçası olarak yapmış oldu ve iş insanı Christian Dumontet ile dillere destan bir düğünle evliliğe ilk adımını attı. Fakat geçtiğimiz hafta Dumontet’in bornozlu, ayakları çıplak ve ters kelepçeli fotoğrafları basında yer aldı. İddiaya gore, Dumontet eşine saldırırken çocuğunun yaralanmasına sebebiyet vermişti. O denli şatafat, aşk, büyük hediyeler ne oldu diye sormazlar mı şimdi… Demek ki neymiş, her realite şovda gördüğümüz mutluluk sahnelerine inanmayacakmışız.
**********
Bu konsept başka yerde yok
Gastronomi dünyası ‘Yavaşladı, hayalet mutfaklara döndü’ dense de devamlı ilerlemeye ve şaşırtmaya devam ediyor. Şimdi sizi başka hiçbir yerde eşi benzeri olmayan bir peynir restoranına götüreceğiz. Daha ilkin bantta dönen suşileri görmüşsünüzdür. Masanızın yanından geçiyor ve istediğinizi alıyorsunuz. Her tabağın bir rengi ve her rengin de bir fiyatı var. Sonunda tabaklara gore de hesap ödüyorsunuz. Londra’da ise bu konseptin peynirlisi hizmet veriyor. Mekanın adı, Pick and Cheese. Üstelik her peynirin yanında eşlikçi krakeri ve sosu da içeriyor. 40’ın üstünde değişik peynir çeşitleri var. Peynir sevenler için görkemli bir konsept.